Toplumda kilo vermek çok konuşulsa da, kilo alamamak en az kilo almak kadar zorlayıcı ve yıpratıcı olabilir. “Ne yesem kilo alamıyorum”, “Çok yiyorum ama tartı hiç değişmiyor” ya da “Zayıf olmak genetik galiba” gibi cümleler, bu sorunu yaşayan kişiler için oldukça tanıdıktır.
Kilo alamamak çoğu zaman hafife alınır; ancak uzun vadede bağışıklık sistemi zayıflığı, hormonal düzensizlikler, enerji düşüklüğü ve kas kaybı gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle kilo alamama durumu da ciddiyetle ele alınması gereken bir beslenme problemidir.
Kilo alamamanın tek bir sebebi yoktur. Çoğu zaman birden fazla faktör aynı anda etkili olur. Bu faktörler; metabolik, hormonal, psikolojik ya da yaşam tarzına bağlı olabilir.
Aşağıda kilo alamamanın en yaygın ve bilimsel olarak bilinen nedenlerini detaylı şekilde bulabilirsiniz.
Bazı bireylerde metabolizma hızı genetik olarak yüksektir. Bu durum, alınan enerjinin çok hızlı harcanmasına neden olur.
Hızlı metabolizmanın etkileri:
Günlük alınan kalorinin hızlı yakılması
Yağ ve kas dokusunun zor artması
Uzun süre tok hissetmeme
Bu kişiler çoğu zaman “çok yiyorum ama kilo almıyorum” ifadesini kullanır. Aslında yedikleri miktar yeterli görünse bile, vücudun enerji harcaması daha yüksektir.
Birçok kişi yeterince yediğini düşünür; ancak günlük alınan toplam kalori, kilo almak için gereken seviyenin altında kalır.
Bunun başlıca nedenleri:
Öğün atlamak
Düzensiz beslenmek
Porsiyonların küçük olması
Sadece hacimli ama düşük kalorili besinler tüketmek
Örneğin; sebze ağırlıklı, yağsız ve düşük karbonhidratlı bir beslenme düzeni kilo almak isteyen biri için yetersiz kalabilir.
Öğünlerin düzensiz olması, vücudun enerji depolamasını zorlaştırır. Uzun süre aç kalmak, alınan kalorinin kas yerine harcanmasına neden olabilir.
Düzensiz beslenmenin sonuçları:
İştah azalması
Sindirim sorunları
Enerji düşüklüğü
Kas kaybı
Kilo almak isteyen bireyler için düzenli öğün en az besin içeriği kadar önemlidir.
Stres, kaygı ve yoğun zihinsel yük iştah üzerinde doğrudan etkilidir. Özellikle kronik stres durumlarında vücut, kilo almayı zorlaştıran hormonal tepkiler verir.
Stresin kilo alamamaya etkileri:
İştah baskılanması
Sindirim sisteminin yavaşlaması
Kortizol hormonunun artışı
Kas yapımının zorlaşması
Bu nedenle kilo alamama sorunu sadece “ne yediğinizle” değil, nasıl hissettiğinizle de ilgilidir.
Bazı hormonlar vücut ağırlığını doğrudan etkiler. Özellikle tiroit hormonları bu konuda önemli rol oynar.
Kilo alamamaya neden olabilecek hormonal durumlar:
Hipertiroidi (tiroit bezinin fazla çalışması)
İnsülin dengesizlikleri
Kortizol yüksekliği
Bu gibi durumlarda kişi yeterli beslense bile kilo almakta zorlanabilir. Uzun süreli kilo alamama durumlarında mutlaka sağlık kontrolü önerilir.
Yenilen besinlerin vücut tarafından yeterince emilememesi, kilo alamamanın önemli nedenlerinden biridir.
Olası sindirim sorunları:
Çölyak hastalığı
Laktoz intoleransı
İrritabl bağırsak sendromu (IBS)
Kronik ishal
Bu durumlarda kişi yeterince yese bile besinler vücuda tam olarak kazandırılamaz.
Yoğun fiziksel aktivite, özellikle yeterli beslenmeyle desteklenmediğinde kilo almayı zorlaştırır.
Özellikle:
Uzun süreli kardiyo
Yoğun iş temposu
Fiziksel olarak aktif meslekler
Bu kişilerde alınan kalori hızla yakıldığı için kilo artışı görülmeyebilir.
Kilo almak sadece yağ kazanımı değildir. Sağlıklı kilo artışı için kas kütlesinin artması gerekir.
Yetersiz protein alımı ve direnç egzersizi eksikliği:
Kilo artışını sınırlar
Vücudun güçlenmesini engeller
Enerji seviyesini düşürür
Bu nedenle kilo almak isteyen bireyler için protein dengesi çok önemlidir.
Kilo alamama sorunu yaşayan bireylerin yaptığı en yaygın hata, çözümü yalnızca “daha fazla yemek” olarak görmektir. Oysa rastgele artırılan besin tüketimi çoğu zaman mide–bağırsak sorunlarına, iştahsızlığa ya da dengesiz beslenmeye yol açar. Sağlıklı kilo alımı için asıl önemli olan; doğru planlanmış, dengeli ve sürdürülebilir bir beslenme düzeni oluşturmaktır.
Bu süreçte dikkat edilmesi gereken temel noktalar şunlardır:
Kilo alabilmek için vücudun harcadığından biraz daha fazla enerji alması gerekir. Ancak bu fark çok büyük olmak zorunda değildir. Örneğin günlük ihtiyacı 2.000 kalori olan bir birey için 300–400 kalorilik bir artış, sağlıklı kilo alımı açısından yeterli olabilir. Bu artış; fazladan bir ara öğün, bir kase yoğurt ve kuruyemiş ya da tam tahıllı bir sandviç ile rahatlıkla sağlanabilir.
Kilo alamayan bireylerde iştah genellikle düşük olur. Bu nedenle üç büyük öğün yerine, 3 ana + 2–3 ara öğün şeklinde bir plan çok daha etkilidir. Örneğin sabah kahvaltısına eklenen bir ara öğün, öğleden sonra tüketilen sütlü bir smoothie veya yatmadan önce yenilen küçük bir atıştırmalık, gün sonunda toplam kalori alımını ciddi şekilde artırabilir.
Kilo almak için yalnızca porsiyonu büyütmek yeterli değildir; seçilen besinlerin enerji ve besin değeri yüksek olması gerekir.
Örneğin:
Sade yoğurt yerine meyveli ve yulaflı yoğurt
Sadece salata yerine zeytinyağı ve avokado eklenmiş salata
Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek + fıstık ezmesi
Bu tür tercihler hem mideyi zorlamaz hem de vücudun ihtiyacı olan enerjiyi sağlar.
Sağlıklı kilo alımı yalnızca yağ dokusunun artması değil, kas kütlesinin de desteklenmesi anlamına gelir. Bunun için öğünlerde protein, karbonhidrat ve yağ dengesinin korunması gerekir.
Örneğin bir ana öğünde:
Protein: Et, tavuk, balık, yumurta veya baklagil
Karbonhidrat: Pilav, makarna, patates veya ekmek
Yağ: Zeytinyağı, avokado veya kuruyemiş
bir arada yer almalıdır. Bu denge, kilo artışının daha sağlıklı olmasını sağlar.
Uyku düzensizliği ve kronik stres, kilo alımını zorlaştıran önemli faktörlerdir. Yetersiz uyku iştahı azaltabilir, stres ise sindirim sistemini olumsuz etkileyebilir. Gecede 7–8 saat uyumak, öğün düzenini destekler ve vücudun aldığı enerjiyi daha verimli kullanmasına yardımcı olur.
Son olarak unutulmaması gereken en önemli nokta şudur:
Kilo alma süreci mutlaka kişiye özel olmalıdır. Yaş, cinsiyet, metabolizma hızı, günlük aktivite düzeyi ve sağlık durumu her bireyde farklıdır. Bu nedenle genel öneriler yol gösterici olsa da, en sağlıklı sonuçlar kişiye özel planlanmış bir beslenme programı ile elde edilir.
Kilo almak, kilo vermek kadar plan ve uzmanlık gerektirir. Alo Diyet’in diyetisyenler tarafından hazırlanmış, kişiye özel menüleri sayesinde:
Günlük kalori ihtiyacınıza uygun öğünler planlanır
Porsiyonlar kilo alımını destekleyecek şekilde ayarlanır
Protein, karbonhidrat ve yağ dengesi sağlanır
Öğün atlama riski ortadan kalkar
Sağlıklı ve kontrollü kilo artışı hedeflenir
Kilo alamamak kader değildir. Doğru beslenme planı ve sürdürülebilir bir düzenle sağlıklı kilo almak mümkündür. Alo Diyet diyet yemek paketleri ile bu süreci sizin için kolaylaştırır.